İyonlaştırıcı olmayan radyasyonların enerjisi, iyonlaştırıcı radyasyonlara göre çok daha küçüktür ve madde içerisinden geçerken yüklü iyonlar oluşturmak yerine, molekül ve atomların döngüsel, titreşimsel, veya elektronik değerliğini değiştirme yeteneğine sahiptirler.

Ancak, iyonlaştırıcı olmayan radyasyonların canlı organizmalar üzerindeki zararlı etkileriyle ilgili çalışmalar halen sonuçlandırılabilmiş değildir. Bununla birlikte, farklı çeşitlerdeki iyonlaştırıcı olmayan radyasyonların canlı organizmalar üzerinde farklı etkiler bıraktıkları gözlenmektedir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyonlar, iyonizasyon enerjisi sıcaklığına çıkartacak kadar bir ısı verdiklerinde, termal-iyonizasyona bile sebep olabilirler.  Bir ateşteki alev iyonizasyonu ve kızartma tipi yemeklerdeki pişirme işlemi esnasında besin maddesindeki kızılötesi radyasyonun neden olduğu esmerleşme, termal iyonizasyona iyi birer örnek olarak gösterilebilirler.

Bununla birlikte, iyonlaştırıcı olmayan radyasyonların canlı organizmalar üzerindeki zararlı etkileriyle ilgili çalışmalar halen sonuçlandırılabilmiş değildir. Bununla birlikte, farklı çeşitlerdeki iyonlaştırıcı olmayan radyasyonların canlı organizmalar üzerinde farklı etkiler bıraktıkları gözlenmektedir.

 

 İYONLAŞTIRICI OLMAYAN RADYASYON ÇEŞİTLERİ

  1. Radyo dalgaları

  2. Mikro dalgalar

  3. Terahertz

  4. Kızıl ötesi

  5. Görülebilir ışık

  6. Mor ötesi(kısmen)

1-Radyo dalgaları

Radyo dalgaları, 300 GHz ile 3 kHz arasında değişen frekanslara, 1 mm ile 100 km arasında değişen dalga boylarına sahip iyonlaştırıcı olmayan bir radyasyon çeşididir. Işık hızıyla hareket ederler.  Gök gürültülü şimşek çakması sonucu yayılan dalgalar doğal radyo dalgalarıdır. Mobil radyo haberleşme, radyo-tv yayınları, radar ve navigasyon sistemleri, uydu haberleşme, bilgisayar ağı sistemleri, ve daha burada sayılamayacak kadar bir çok uygulama yapay radyo dalgası kaynaklarıdır.

2- Mikrodalgalar

Mikrodalgalar, dalga boyları 1m ile 1 mm arasında, frekansları da 0,3 Ghz ile 300 GHz arasında değişen iyonlaştırıcı olmayan radyasyon türlerindendir.  Aşırı Yüksek Frekans(UHF/Ultra High Frequency) ve Çok Aşırı Yüksek Frekansın (EHF /Extremly High Frequency) her ikisi de bu sınır içerisinde yer alırlar, ancak bu sınırlar bazı kaynaklara göre  değişiklik gösterebilirler. Yine de, bu kaynakların hepsinde,  frekansı 3-30 GHz, dalga boyu da 10-1 cm aralığında olan Süper Yüksek Frekans(SHF/Super High Frequency) bandının tamamı mikrodalgaların içinde gösterilir.

3. Terahertz radyasyonu

Elektromanyetik spektrumun 0.1 ile 10 THz frekans aralığındaki ışımalara Terahertz dalgaları veya T-ışını (T-rays) denir. 1 THz = 1012 Hz dir.  Bu frekans aralığı mikrodalga ile uzak kızıl ötesindeki aralığa karşılık gelir.

4. Kızıl ötesi radyasyon

Dalga boyu 0,7 ile 300 mikro metre, frekansı ise 1 ile 430 THz arasında değişen ve büyük bir kısmı iyonlaştırıcı olmayan radyasyon türüdür. Kızıl ötesi dalgaların boyları görülebilir ışıktan daha uzun terahertz radyasyon mikrodalgalarından daha kısadır.  Parlak güneş ışıkları, deniz seviyesinde bir metre karelik alanda 1 kWatt’ın hemen üzerinde bir ışıma yaratır. Bu enerjinin 527 Watt’ı kızıl ötesi radyasyon, 445 watt’ı görülebilir ışık ve 32 Watt’ı mor ötesi radyasyondur[1].

5.  Görülebilir ışık

Işık ya da görülebilir ışık, 400- 700 nm aralığında dalga boyuna sahip insan gözünün görebileceği bölgede olan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon çeşididir.

6. Mor ötesi radyasyon

3.1 eV enerjinin (400 nm) üzerinde başlayan morötesi spektrumun, aşırı mor ötesi ışın bandının altında kalan, büyük bir bölümünü iyonlaştırıcı olmayan radyasyondur. Buna rağmen, bu enerjiye sahip tek bir fotonun biyolojik molekülleri elektronik olarak uyarabilmesi ve bu uyarma sonucunda meydana gelen istenmeyen reaksiyonların oluşturacağı hasarlardan dolayı, biyolojik açıdan tehlike yaratma özellikleri vardır. Bu özellilik morötesi spektrumun, gerçek bir iyonlaşma olmadan, biyolojik sistemlerde bir miktar iyonlaştırıcı radyasyon tehlikesi yaratmasına neden olur.  Tam tersine, hasar verici moleküler uyarılmaya neden olan çok küçük enerjili fotonlar içeren görülebilir ışık ve daha uzun dalgalı elektromanyetik radyasyonun (kızılötesi, mikrodalga ve radyo dalgaları ) birim enerjide vereceği hasar çok daha küçük olacaktır.

 

Referans:

[1] Kwan-Hoong Ng (20–22 October 2003). "Non-Ionizing Radiations – Sources, Biological Effects, Emissions and Exposures". Proceedings of the International Conference on Non-Ionizing Radiation at UNITEN ICNIR2003 Electromagnetic Fields and Our Health.

Sayfayı Sosyal Medyada Paylaş