1- Giriş

İnsanoğlu varoluşundan bu yana sürekli olarak radyasyonla iç içe yaşamak zorunda kalmıştır. Dünyanın oluşumuyla birlikte tabiatta yerini alan çok uzun ömürlü (milyarlarca yıl) radyoaktif elementler yaşadığımız çevrede normal ve kaçınılmaz olarak kabul edilen doğal bir radyasyon düzeyi oluşturmuşlardır.

Geçtiğimiz yüzyılda bu doğal düzey, nükleer bomba denemeleri ve bazı teknolojik ürünlerin kullanımı ile bir hayli artış göstermiştir. Dış uzaydan gelen kozmik ışınlar, vücudumuzda bulunan radyoaktif elementler, yaşadığımız evlerin yapı malzemelerinin içerdiği doğal uranyum ve toryumun parçalanmasıyla ortaya çıkan radyoaktif radon ve toron gazları, tarlalarda kullandığımız fosfor içeren suni gübreler, yiyecek ve içeceklerimizdeki radyoizotoplar, evlerimizde ısınmak için kullandığımız fosil yakıtlar, hastalıklarımızın teşhis ve tedavisinde kullanılan radyasyon üreten ve radyoaktif madde içeren cihazlar, nükleer bomba denemeleri ve nükleer tesisler nedeniyle radyasyon hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, radyasyondan tamamen arındırılmış bir ortamda yaşamamız ve ondan tümüyle korunmamız şimdilik mümkün gözükmemektedir. Radyasyonun faydalı kullanımının yanı sıra kullanımları esnasında yapılabilecek hatalar sonucunda verebileceği zararlar ve bu zararlara sebep olan enerji transferinin yaklaşık olarak 10-17 saniye gibi oldukça kısa bir süre içerisinde meydana geldiği düşünülecek olursa, alınacak önlemlerin ışınlanmadan önce uygulanması gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Radyasyon korunması ulusalve uluslararası yasalarlasağlanmaktadır. Her ülkenin, radyasyon çalışanları ve toplum üyeleri için oluşturduğu radyasyon güvenliğini sağlayıcı yasa, tüzük ve yönetmelikleri bulunmaktadır. Uluslararası Radyolojik Korunma Komisyonu (ICRP)’nin, dünya genelinde radyasyon ve biyolojik etkileri üzerine yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanarak  radyasyon korunmasının daha etkin yapılması amacı ile zaman zaman yayınladığı öneriler ışığında bu ulusal yasa, tüzük ve yönetmelikler de güncelleştirilmektedir.

Ülkemizde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), ICRP önerilerini de göz önüne alarak hazırladığı radyasyon güvenliğine ilişkin ilke, önlem ve hukuki sorumluluk sınırlarını belirleyen tüzük ve yönetmelikleri hükümete sunmakta, bunların yasallaştırılmasını sağlayarak uygulanmalarını da denetlemektedir. Bu ulusal tüzük ve yönetmelikleregöre radyasyon üreten ve radyoaktif madde içeren tesis veya cihazlar, TAEK’dan izin alınmadan herhangi bir amaç için kurulamaz, bulundurulamaz ve kullanılamaz.

Ülkemizde uygulanan Radyasyon Güvenliği Tüzük ve Yönetmelikleri, ICRP'nin radyasyon korunması bakımından ortaya koyduğu 3 temel ilkeye dayanmaktadır. Bu ilkeler:

a) Net bir fayda sağlamayan hiçbir radyasyon uygulamasına izin verilemez.

b) Ekonomik ve sosyal faktörler gözönüne alınarak, bütün radyasyon uygulamalarında maruz kalınacak dozun mümkün olduğu kadar düşük tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır .

c) Mesleği gereği radyasyonlarla çalışanlar ve halk için yılda alınmasına müsaade edilen doz sınırları aşılmamalıdır.

2-Toplum Üyelerinin Radyasyondan Korunması

Doğal radyoaktivite dışındaki tüm nedenlerden dolayı toplum üyesi kişilerin maruz kalacağı radyasyon dozları, çevreye radyasyon ve radyoaktif madde sızıntılarını önleyen yönetmeliklerle kontrol edilmektedirler. Normal şartlar altında, sızıntılardan dolayı toplum üyeleri için öngörülen doz sınırı yıllık 1 mSv olarak kabul edilmiştir. Bu doz sınırına doğal radyasyonlardan alınan dozlar ile tıbbi uygulamalardan (teşhis ve tedavi) alınan dozlar dahil değildir.

Öte yandan, nükleer tesislerden, radyoaktif serpintilerden ve diğer yapay radyasyon kaynaklarından alınabilecek yaklaşık 0.324 mSv yıllık toplam doz bu sınırın çok altındadır.

3- Çalışanların Radyasyondan Korunması

Tıbbi ve endüstriyel alanlarda görevi gereği radyasyona maruz kalan kişilerin, radyasyon dozu ölçen cihazlarla ciddi ve sürekli bir şekilde kontrol edilmeleri gerekir.

Solunum, sindirim ve derideki çizik veya yaralar vasıtasıyla vücuda alınarak bir iç radyasyon tehlikesi yaratabilecek radyoizotoplara karşı bu tür personele ortamın tehlike durumuna göre, solunum cihazlı özel giysiler veya maskeler sağlanmalıdır.

Radyasyon çalışanlarının bir dış radyasyondan tehlikesinden korunmak için, genel olarak, dikkat etmesi gerekli olan üç kural vardır: kaynak yanında gereğinden fazla bir süre kalmamakmümkün olabildiğince kaynağa uzak bir mesafede çalışmak ve kaynak ile aralarına engelleyici bir zırh malzemesi koymak. Şimdi, bu üç kuralı basit bir şekilde açıklamaya çalışalım;

Kaynak Yakınında Harcanan Zaman : Radyoaktif kaynağın yakınında ne kadar az zaman geçirilirse o kadar az doza maruz kalınır. Belli bir zaman içerisinde bir radyoaktif kaynaktan maruz kalınacak doz

Doz= (Doz Şiddeti) x (Zaman)

ilişkisi ile hesaplanır.

Radyasyondan Korunma Yöntemleri

Böylece, bir ölçüm cihazının 50 mikrosievert/saat (mSv/saat) radyasyon dozu gösterdiği bir bölgede kalınması halinde maruz kalınacak doz 1 saatte 50 mSv,  2 saatte 100 mSv, 3 saatte 150 mSv, vs.’dir.

Bunun tersine, ölçüm cihazının 50  mSv/saat’lik radyasyon dozunu gösterdiği aynı bölgede daha kısa süreler kalınması halinde maruz kalınacak doz, yarım saat sonunda 25  mSv, 15 dakika sonunda 12.5  mSv, 1 dakika sonunda ise 0.8  mSv olur.

Bunun anlamı, maruz kalınacak doz miktarının, kaynağın yanında geçirilecek süre attıkça artacağı ve bu süre azaldıkça da azalacağıdır. 

 

 

Kaynağa Olan Mesafe : Radyasyon kaynağından uzaklaştıkça, maruz kalınabilecek doz miktarı azaltılabilir. Radyasyon, kaynağından uzaklaştıkça çevreye yayılır ve şiddetini kaybeder.

Bir radyasyon kaynağından belli bir uzaklıkta iken maruz kalınabilecek doz miktarı

Radyasyondan Korunma Yöntemleri - Mesafe

Dr= D0 (r0/r)2

ilişkisi ile hesaplanır. Burada, r0=1m, r kaynağa olan herhangi bir uzaklık (metre cinsinden), D0 kaynaktan 1m uzaklıktaki ve Dr ise kaynaktan r uzaklıktakidoz miktarlarıdır.

1 m uzaklıktaki doz şiddeti 52 mSv/saat olan bir radyoaktif kaynağın 5 m uzaklıktaki doz şiddeti,

Dr= D0 (r0/r)2 ilişkisinden

Dr= 52 mSv/saat x (1m/5m)2 = 2.08 mSv/saat  olarak bulunur.

Bu da bize, radyasyon kaynağından uzaklaşıldıkça maruz kalınacak radyasyon dozunun azaltılabileceğini ifade eder.

 

Radyasyondan Korunma Yöntemleri

 

Zırhlama: Radyasyon dozunu azaltan diğer bir yöntem, radyasyon kaynağı ile kişi arasına bir engel konulmasıdır. Bu engeli oluşturan malzeme zırh olarak adlandırılır. Genel olarak, yüksek yoğunluklu maddelerden yapılmış malzemeler özellikle X ve gama ışınlarına karşı etkili bir korunma sağlarlar. 

Uranyum metali, X ve gama ışınları için en etkili zırh malzemesidir(Şekil 2). Tungsten de çok iyidir. Kurşun iyi, çelik ise kabul edilebilir bir zırh malzemesidir. Beton, bu malzemeler kadar iyi olmasa da maliyetinin ucuzluğu ve yapımının kolay olmasından dolayı yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kalın bir beton duvar yeterince kalın yapılmış ise, ince bir uranyum veya kurşun duvar kadar etkili olabilir.

Şekilde görülen kişilerin hepsinin radyasyon riski aynıdır. Ancak, aynı dozu alabilmeleri için gerekli süreler soldan itibaren, 5, 25, 45, 135 dakikadır. Şekilden de görülebileceği gibi sol tarafta bulunan radyasyon kaynağından uzaklaştıkça radyasyon şiddeti hızla düşmektedir.   

Radyasyondan Korunma YöntemleriRadyasyondan Korunma Yöntemleri

 4- Nükleer Santral Kazaları Sonucu Yayılan Radyasyondan Korunma

Nükleer santraller, sahip oldukları ikili hatta üçlü güvenlik sistemleri sayesinde, oluşabilecek olağan dışı durumlarda kendi kendilerini otomatik olarak kapatırlar. Buna rağmen, nadiren de olsa Çernobil örneğinde olduğu gibi oluşan kazalarda çevreye radyasyon sızıntısı meydana gelmektedir. Operatör hatası sonucu meydana gelen bu kaza sonucu, kuzey yarım kürede bulunan tüm ülkeler Çernobil’e olan uzaklıklarına ve meteorolojik şartlarına göre farklı oranlarda etkilenmişlerdir.

Bu tip kazalarda halkın güvenliğini sağlamak için, öncelikle, ortamın radyasyon düzeyi ile gıda maddelerindeki radyoaktif kirlenmenin tespit edilmesi gereklidir. Bu tespitlerin sonucunda radyasyon düzeyinin ve radyoaktif kirlenmenin derecesine göre, çiğ sebze ve meyvelerin yıkanmadan tüketilmemesi gibi hafif önlemlerle başlayan, halka iyot tableti dağıtılması, bölgenin boşaltılarak iskana geçici veya sürekli kapatılması ve hatta radyoaktif kirlenmeye uğrayan gıda maddelerinin tüketiminin yasaklanmasına kadar varan ciddi önlemler alınır.

 

Y.Ergün TOGAY
Nükleer Yüksek Mühendis

Radyasyondan korunma Derneği (TRKD)
Yönetim Kurulu Başkanı

 

KAYNAKLAR

-UNITED NATIONS, “Report of the United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiations to the General Assembly(UNSCEAR)”, UN, New York (2000)

- Y.E.TOGAY, Radyasyon ve Biz,TAEK Yayınları, RSGD-Aralık 2002

Sayfayı Sosyal Medyada Paylaş